Kayıtlar

Çocuklarda başetme Becerilerine nasıl destek olabiliriz?

 🌟Çocuğum "arkadaşlarım beni oyuna almıyor, hiç kimse benimle oynamıyor" dediğinde ne kadar ve  nasıl destek olmalıyım? 👉Öncelikle çocuğumuzu dinleyerek duygusuna eşlik edebilmeliyiz. Üzüldü mü, öfkelendi mi, çaresiz mi hissetti duygusunu anlamaya çalışmalıyız. Çocuğumuz anlatımı önemli "hiç kimse benimle oynamıyor" cümlesini çocuğumuzla nasıl düzeltebileceğimiz üzerinde durabilirim. 💫Olumsuz düşünceler bilinçaltımızıda şekillendireceği için daha olumlu nasıl ifade edebiliriz diye düşünebiliriz. Çocuğumuza  cevap olarak "oynamak istediğin bazı arkadaşların seni oyuna almamış." diyebiliriz. Arkasından "Böyle şeyler arkadaşlar arasında olabilir." Sohbet ilerlerken amacımız çocuğumuzun çözmesi gereken  sorunu kendi başına nasıl çözebileceğinin yolunu öğretmektir. 🎈"Peki ne yapmayı düşünüyorsun?, Ne yaparak bu  durumu çözebiliriz?" gibi sorularla çocuğun çözüm yolları düşünmesini ve çözümler bulmasına destek olmalıyız. 🤔Hiç çözüm bulam

Çocuklarda Korku ve Kaygı

 ⬛◼️◾▪️3-6 yaş arası korkuların arttığı dönemdir. Karanlıktan, tanımadığı kişilerden (yabancılar), aileden uzak kalma korkusu gibi korkuların yoğunlaştığı dönemdir.    Peki korkan çocuklarımız için neler yapabiliriz? 👉Uyumadan önce canını sıkan şeylerden bahsetmesini sağlamak.Uyku Öncesi sohbet etmek. 👉Korktuğu nesneleri ve imgelemleri resmetmesini sağlamak. Korktuğu imgelemleri komik hale getirmeye çalışmak. (Örneğin, bir cadı ya da canavardan bahsediyorsa komik bir burun ve ya komik saçlar eklemek gibi.) 👉Uyumadan önce korkularını nasıl yeneceğini yönelik  hikayeler  okumak📚 👉Rüyalarına kendisini kurtaracak bir kahraman dahil ederek uykuya dalmadına yardımcı olmak. 👉Kendi hayat deneyimlerinizi paylaşmak. ("Küçükken bende  korkardım... Ve korkumu yendim." )✨

OYUN

 Oyun ,çocuğa hiç kimsenin öğretemeyeceği şeyleri ,kendi deneyimlerinden öğrenmesidir.Oyun yoluyla çocuk,en derinlerdeki duygularını , gereksinimlerini ve sorunlarını açığa vurabilir. 👉ilk aylarda oyun, insanlara bakmak ,objeleri takip etmekle başlar.Çocuk doğumdan 18 aylığa kadar taklit davranışları gösterir. Öneri:Görsel ve işıtsel  duyuları yönelik oyuncaklar ve yumuşak yıkanabilir oyuncaklarla oynanabilir. 👉2 yaşından itibaren çocuklar, çevrelerinde ,günlük yaşamdaki olayları canlandırarak taklit ederek kendini ve dış çevreyi tanımaya başlar.(Boş bir fincandan İçeriğe gibi yapar mesela).Oyunla yaratıcılıklarını artmaya başlamıştır.  Öneri : Su  ve Kum oyunları,Çamur ve boyalar en uygun malzemelerdir. 👉7 -12 yaş çocuklar  daha çok kurallı oyunları oynamaya başlarlar. Öneri : Basketbol,Futbol,Seksek,Saklambaç gibi oyunlar oynarlar.

Bağlanma

 Güvenli bağlanma aslında anne karnına düşülen andan itibaren başlar.Artık anne ve bebek arasında çok güçlü bir bağ vardır. Dokunma, gülme, ağlama, yapışma bağlanmanın olduğunu gösterir ancak emme davranışı bu bağlanma davranışları arasında en önemlisidir. Anne ile bebeğin birbirlerine baktığı anda kurulan bağ gerçek güvenli bağın temelidir. Bebek annenin gözündeki o pırıltıyı görür ve rahatlar. Anneden aldığı sinyaller anne bebek bağının kalitesini belirler.  Peki Neden Güvenli Bağlanmalıyız ? 👉Bebeğimizin fiziksel,zihinsel ,duygusal ve sosyal gelişimini etkiler. 👉Bebeğimiz kendini güvende ve rahat  hissettiğinde kendini  dış dünyaya açabilir.Öğrenme ve algılama becerileri tam anlamıyla gelişebilir. 👉Güvenli bağlanan bireyler  çocukluk ve yetişkinlik dönemlerinde kendilerini yeterli  hissederler ve yaşama daha olumlu 🌱bir bakış açısıyla yaklaşabilirler.Hayata çok zor başlayan bebekliğinde güvensiz bağlanma yaşayan bireyler tüm hayatları boyunca ikili ilişkilerinde bu döngüyü tekra

İlk

Çocuklarımız; Sanki tekrar kendi çocukluğumuz, kendi heyecanlarımız ve ilkelerimiz... Hiç yaşanmamış hayatın yeniden başlaması, en güzel kokan çiçek, en güzel doğan güneş, ilk nefes alışımız gibi sevgimiz, sımsıcak, ıpılık, şükür sebebimiz,hayatı yeniden keşfimiz... Bazen sevgi neye yeter ki dediğimizde aslında bizi tek bir kişinin sevebilmesi Ruhun yeniden anlam kazanması gibi çocuklarımız en güzel en saf sevgimiz...

Anne olunca anladım

Bebeğimizin sesini ilk duyduğunu andan itibaren bizim içinde yeni bir yolculuk başlar.Annelik yeni bir hayattır.Büyük hayallele beklediğimiz Bebeğimiz artık yanı başımızdadır.Peki biz anne olabilmeyi hazır mıyız? İlk serüvenimiz başladığında aslında hazır olmadığınızı her şeyi deneyerek bazen yaşayarak bazen korkarak öğreneceğinizi bilmiyorsunuz. Hayallerinizden mışıl mışıl uyuyan bebeğinizin aslında hiç  uyumadığı olduğunu ,filmlerde gördüğünüz o tatlı hiç yaramazlık yapmayan bebeğin sizin ki olmadığı ,güzel parlak adeta melek gibi görünen annenin yerine mor gözaltlarıyla dolaşan dağınık saçlı bir anne olduğu gerçeğiyle yüzleşirken bunları neden kimsenin size söylemediğini düşünürüz. Tüm bunlar aslında bir çok annenin hatırlamak istemeyeceği şeyler kötü anılar mı acaba?Belki de bu yüzden kimse dillendirmez. Peki aslında tüm bunları bilmenin anneyi daha hazırlıklı daha güçlü yapacağını bilseler gene de saklarlar mıydı ? O en zor anlarda insanın kendi annesiyle anıları gelir aklına baz

Çocuklarımızı fazla koruduğumuzda

Çocuklarımızı her şeyden çok seviyoruz.Aklımıza gelebilecek belki binlerce felaket senaryosu 'ya başına gelirse ' diye içimizi kemiriyor.Elimizden gelse bir dakika uzağında olmak istemiyoruz.Bebekliğinde ki gibi pamuklara sarmalayıp bir ömür saklayabilsek keşke... Peki biz kendimizi çocuğumuzun yerine koyduğumuzda aynı fikirde olur muyuz acaba? Elbette çocuklarımızı elimizden geldiğince korumalıyız.Çocuğumuzu korumak isterken aşırıya kaçtığımız zamanlar olduğunda kendimize 'dur'diyebilmeliyiz.Peki aşırı koruyucu anne ve baba olduğumuzda neler olur? Aşırı koruyucu anne babalar çocuklarında psikolojik sorunlara yol açabilmektedir.Aşırı koruyucu olan anne babalar çocuklarının kişiliklerinin gelişmesine engel olurlar .Ane ve baba çocuklarını korumak için çocuklarının yapması gereken şeyleri üstlenirler. Çocuklarının sorumluluk almasına izin vermedikleri için de Çocuk neyi yapıp yapamadığının farkına varamaz. Özgüven eksikliğiyle birlikte bir çok sorun ortaya çıkar : Ço